Tortul kayaç kategorisinde olan Traverten, ham yapısı ile birçok leke kalıntısını kabul edebilecek emici özellikte bir doğal taştır. Genellikle en çok sorun çıkaran lekeler arasında yosun, yağ, pas, asitli yiyecek ve içeceklerin oluşturduğu lekeler gelmektedir. Piyasada traverten leke çıkarıcı ya da yüzey temizleyici adı altında birçok yüzey temizleyici bulunmaktadır. Fakat bu yüzey temizleyicilerin bazıları yüzey üzerinde oluşmuş lekeleri çıkarma konusunda çok ta başarılı sayılmazlar. Sebebi ise; yüzeyde kullanılan travertenin rengi ve türü, özelliksel yapısı, yüzeyde oluşan leke türü ve yoğunluğu, lekenin yüzey üzerindeki temas süresi gibi etkenlerdir. Ayrıca; bu etkenlerin dışında, travertenin renginin beyazlaması ya da sararması gibi yüzey rengi üzerinde de olumsuz etkiler oluşabilmektedir. Asitli ve yüksek düzey dezenfektan özelliği taşıyan yüzey temizleyicileri kullanırken çok dikkat etmek gerekir. Traverten yüzey üzerindeki hasar oranı ve büyüklüğü, ne kadar ağır boyutlarda olursa olsun tamiri ve onarımı her zaman mümkündür. Bu oran traverten kalınlığı ve cinsine göre değişkenlik gösterebilir.
Traverten taşı, yapısı gereği (delikli ve süngerimsi görünümü) belli periyodlarda aşındırma tekniği kullanılarak yapılan yüzey bakımı (silim-parlatma-cilalama) uygulaması isteyen, narin ve nazlı taşlardandır. Kullanım aşamasında oluşabilecek her türlü olumsuz ihtimalleri düşünerek, tasarımlarda kullanmak üzere traverten seçimi yaparken, renk ve kalınlığının önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Kullanıma bağlı (içki, sigara, çay, kahve, asitli yiyecek ve içecek) olarak; yüzey üzerindeki leke, yanık ve benzeri hasar oranı, yüzeydeki leke kaplama genişliği, ne boyutlarda olursa olsun, temizliği, hatta tamiri ve onarımı her zaman mümkündür. Tam olarak bu yüzden olmasa da, yarı değerli bir taş olmasına rağmen, banyo, mutfak ve dekoratif tasarımlarda sıklıkla tercih edilmesinin nedenlerinden biridir. Travertenin ilk günkü halini uzun yıllar korumasının altında yatan bu başarı oranı, kalınlığı ve cinsine göre değişkenlik göstermektedir. Ayrıca yüzey üzerine herhangi bir şekilde dökülmüş ya da bulaşmış bir lekenin, yüzey üzerindeki temas süresine bağlı olarak, lekenin tamamen çıkarılması, yok edilmesi ve temizlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu lekeleri çıkarmanın yollarını belirtmeden önce, hem travertenin hem de bu lekelerin en büyük ortak düşmanlarının asidik çözeltiler olduğunun bilinmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen leke oluşumlarının hepsinin çıkarılması ve traverten yüzeyinin ilk günkü normuna kavuşmasının kesin, net ve en garantili yolu traverten yüzey parlatma (silim-cilalama) yöntemidir. Bu uygulama, sadece travertenin bakım ve temizliği için üretilmiş özel silim makineleri ve ph değeri çok düşük yüzey temizleme malzemeleri (honlama ve parlatma kremleri) ile yapılmaktadır. Bu uygulama ile istenilen parlaklık ve temizlik %100 garanti edilir.
Elbette traverten yüzeyinde oluşan lekeleri çıkarmanın alternatif yolları da vardır. Kimyasal temizleyicilerin ve yüksek düzey dezenfektanların (çamaşırsuyu, aseton gibi) genellikle ph değerleri yüksektir ve lekeleri çıkarabilir. Ancak yüksek ihtimalle traverten yüzeyinin renk yapısı bozulacaktır ve yüzeyi belirgin bir derinlikte aşınacaktır. Bu alternatif çözümler tamamen lekenin yüzey üzerindeki temas süresiyle, ve leke yoğunluğuyla bire bir orantılıdır.
Limon ve benzeri narenciye grubuna ait lekelerde, eğer temas süresi çok kısa (60 sn.) ise; hemen müdahale edilmeli, leke bulaşmış alanın hızlıca soğuk su ile durulanması sağlanmalıdır. Su tutulması limonun yüzey üzerindeki aside etkisini düşürür ve yüzeyle limon suyu arasına girerek perde işlevi görür.
Yağ lekesi, Ph değeri düşük yağ çözücüler ile yağ lekeleri ağırlıklı olarak çıkarılabilmektedir. Buna rağmen yağ lekesi çıkarılamıyorsa; bir miktar benzin ve gazlı bez ile, yüzey üzerinde ovma işlemi yapılarak yüzeydeki leke temizliği sağlanabilir. Uygulamadan sonra ortam havalandırılmalı ve benzin tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Fakat unutulmamalıdır ki; benzin iyi bir yağ çözücü olsa da, hem yanıcı hem de ağır kokusu olan hidrokarbon bileşiğidir. Özellikle mutfaklarda yemek hazırlanırken ya da ocak açıkken, bu madde ateşin olduğu alana yaklaştırılmamalıdır.
Pas lekesinin yüzey üzerinde oluşturduğu tabaka genellikle çok sonra farkedilmektedir. Bu lekeler genellikle, genel temizlik yapılırken ya da pas lekesi metal malzemelerin kullanım alanı dışına taştığında farkedilmektedir. Bu tip lekelerde diş macunu bazı deneyim sahiplerince önerilse de, uzun süre pas lekesine maruz kalmış yüzeylerde, diş macunu bu lekeyi çıkaramayacak ve işe yaramayacaktır. Ancak kısa bir süre önce oluşmuş pas lekelerinin çıkarılmasında etkin olabilmektedir, pratik bir uygulama olarak değerlendirilebilir.
Pas lekelerinde genellikle bazik solüsyonlar (pas sökücüler) kullanılır ve temizlik sonuç verir. En etkili çözüm ise; Oksalat Asit kullanmaktır. Ilık ve sıcak arasında (35-70°C) sıcaklıktaki su içine atılıp karıştırılır ve çözülmesi sağlanır. Pas lekesinin üzerine döküp bir süre (1-10 dk.) bekletilir ve ardından yüzey durulanır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; Oksalat Asit çıplak elle temas edilmemesi gereken bitsisel organik asit olsa da; deriyle temasında tahrişe yol açabilir.
Yüzey sararması veya beyaz leke genellikle sigara, yüksek ısı teması ya da renk bırakan yiyecek ve içeceklerin yüzey ile (hava yolu veya direk) teması sonucunda oluşmaktadır. Sabunlu (arap sabunu daha etkilidir) su ile kaba leke alındıktan sonra, limon suyu, tuz ve bir miktar ılık su (oksijenli ya da normal) karışımı hazırlanıp krem formunu aldığında, yüzey üzerine sürülerek bir süre (3-7 dk.) bekletilir. Ardından pamuklu bir bez ile (hem yüzeyi çizmez hem de parlatıcı özelliğe sahiptir) yüzey leke kaybolana kadar ovalanır. Durulama işleminden sonra hem lekesiz hem de parlak bir yüzey elde edilebilir.
Genel olarak gözden kaçmış ya da unutulmuş veya ihmal edilmiş bir leke ise; elbetteki yüzeye zarar verir. Bu tür lekeler hem yüzey rengini değiştirir, hem de yüzeyi istem dışı aşındırmaktadır. Bu gibi durumlarda en etkili doğal çözüm, karbonatın yüzey üzerine lapa olarak (suyla karıştırılıp hamur modu alması) dökülmesi ve kısa bir süre (20-30 dk.) beklenmesidir. Kurumaya başladığında yüzeyi çizmeyecek yünlü bez yardımıyla, hafifçe bastırarak ve dairesel biçimde ovarak, yüzey üzerindeki karbonatın yüzeyden ayrılıp dağılması sağlanır. Sonra ılık su ile durulanır ve leke çıkarımı sağlanır.
Tebeşir tozu özellikle taze lekeler üzerinde oldukça etkili olabilmektedir. Kullanımı ve uygulaması oldukça basit olmakla birlikte, tek başına kullanılır. Tebeşir toz halinde değilse; parçalanıp toz haline getirilir ve un formunu aldığında leke üzerine serpiştirilir. Çok ıslak olmayan nemli bir bez ile yüzey üzerinde ovalayarak gezdirilir. Leke tamamen çıkarılıncaya kadar, bu işleme devam edilir.
Diğer bir yöntem ise; amonyak kullanımıdır. Fakat amonyak direkt olarak yüzeye tek başına uygulanmaz. Limon da, traverten yüzeylerdeki leke çıkaran kombin karışım setlerinin içerisinde bulunmaktadır. Ancak; tek başına yüzey temizliğinde kullanılmaz, zira zaten kendisi leke oluşturmaktadır. Burdaki kullanımda amaç; asidik özelliğin fiziksel etkisini, yüzey üzerindeki lekeye, diğer bileşenler üzerinden hissettirmektir. Bir miktar (%20) oksijenli su ile hazırlanan amonyak çözeltisi, yumuşak peçete ya da pamuklu bez yardımıyla lekeli alan üzerine uygulanır, ovarak yüzey üzerinde gezinme işleminin ardından lekenin çıkarılması sağlanır. Bu işlem oldukça kısa (1-5 dk.) sürmelidir, bilindiği üzere amonyak, canlılar için oldukça zehirli, içinde gizli ısı barındıran kimyasal bileşiktir. Ayrıca traverten yüzeyiyle uzun süre teması halinde leke çıkarmak üzere yapılan bu işlem, hem traverten yüzeyinde hem de insanlarda büyük sorunlara yol açabilir.
Hidrojen Peroksit yüksek düzey dezenfektan grubuna giren renksiz bir bileşiktir. Bu bileşik genellikle eczane, haşere ilaçlama merkezlerinden veya dezenfeksiyon uygulaması yapan firmalardan temin edilebilmektedir. Traverten yüzey üzerindeki aşındırma oranı çok düşüktür, güvenle kullanılabilir. Boş bir spreyleme şişesi içerisine, başka bir bileşen eklemeden sadece su ve (% 6-10 oranında) Hidrojen Peroksit eklenir. Spreyleme yöntemi ile leke üzerine uygulanır ve yüksek başarı sağlanır. Uygulamaya rağmen leke istenilen saydamlıkta çıkarılamadıysa, kalan leke yoğunluğuna göre, Hidrojen Peroksit miktarı arttırılabilir.
Traverten gösterişli mutfak tezgahlarından, dekoratif yer döşemelerine kadar bir çok alanda kullanılan zarif, narin, antibakteriyel ama bir o kadar da sağlam bir doğal taştır. Kullanımı ve bakımı ciddi özen gerektiren bu kullanım araçları, gösterilen özene paralel olarak kullanım ömürleri uzar ve yaşam alanlarımızı süslemeye devam ederler. O kadar uzun ömürlü olurlar ki; eski çağlardan günümüze kadar uzanan yolculuklarını, traverten taşı kullaılmış tarihi eser statüsündeki anıt, saray, ibadethane, hamam ve benzeri yapılarda görebilmek mümkündür.
Travertenden yapılmış bir masa, tezgah, lavabo ve benzeri kullanım araçlarını kullanırken, hem yüzeyin korunması hem de hijyenik olması açısından bazı önlemler alınabilir. Örnek vermek gerekirse; bir mutfak tezgahı üzerinde yapılacak yemek veya salata yapımında, tezgah üzerinde Pre-stretch Film kullanılabilir. Ayrıca, masa ve tezgah yüzeyler için de, saydam plastikten yapılmış yumuşak kaplamalar da kullanılabilir. Böylece traverten yüzey üzerine dökülebilme ihtimali olan her türlü yiyecek ve içecek gönül rahatlığıyla kullanılabilir. Lavabo ve benzeri ortak kullanım alanlarında ise; tek kullanımlık ince stretch filmler kullanılabilir.
Günlük olarak ve doğru temizlik malzemeleri ile temizlenen traverten yüzeylerde kalıcı leke oluşumları görülmediği gibi daha uzun ömürlü olmaları da sağlanabilir. Yüzeyleri silmek için arap sabunu kullanmak oldukça faydalıdır. Özellikçe yüzeyde herhangi bir sorun olmamasına rağmen sadece matlık (renk solukluğu) var ise; muz kabuğunun iç kısımlarının yüzey üzerinde gezdirilmesi ile parlak görünüm elde edilebilir.
Traverten yüzey, zemin veya kaplama üzerinde oluşan lekeler ne kadar baskın ve ağır olursa olsun, kireç çözücü, çamaşır suyu, tuz ruhu, yüzeyi çizecek sertlikte olan metal malzemeler ve yüzeyin üzerini soyup aşındıracak kadar asitli bileşenleri ve deterjanları kullanmaktan kaçınmak gerekmektedir.
Kimyasallar ile sürekli yapılan temizlik ve leke çıkarma işlemleri, travertenin dış etkenlere olan dayanımını zayıflatır ve kullanım ömrünü kısaltır. Traverten yüzeyler temizlenip kurumaya bırakıldığında, oluşan su lekelerini önlemek için, mikro fiber bez kullanılabilir. Yüzeye zarar verip vermeyeceğinden emin olunamayan yüzey temizleyicisi, bir traverten parçasında ya da temizlik yapılacak yüzeyin görünmeyecek kısmında test edilip çıkacak sonuca göre kullanılması tavsiye edilir.
Bunların dışında, metal yapıda olan temizlik araclarının, yüzey üzerinde kullanılması ve gezdirilmesi de, yüzeyin çizilmesine sebep olabilir. Bu çizikler içerisine zamanla kullanıma bağlı olarak, artık ve kalıntılar yerleşir. Bu durum hem görüntü kirliği hem de hijyenik olmayan ortam oluşturur. Yumuşak rulo sünger ve zayıf kimyasallı temizleyiciler ile yumuşak dokunuşlarla yüzeye normal baskı kuvveti uygulamak gerekmektedir.